Premier Lig zirvesinin baştan şekillenebileceği bir gündü pazar. City Tottenham'la oynarken diğer en yakın rakip United da Arsenal'e konuk oldu, Mancheseter'ın iki takımı galip gelecek inancı hakim olsa da Tottenham'ın bu sezonki müthiş formu ve Arsenal'in 8-2'lik muazzam skora reaksiyon göstermesi gerekliliği zirvedeki dengelerle oynayabilirdi..
Maç öncesi açık futbol sözü veren Redknapp maçın henüz daha ilk çeyreğinde savunma arasındaki boşluklarda Agüero'yu çok boş bırakınca taktik değişikliğine gitmek zorunda kaldı, ilk yarıdaki temposuz futbolun sebebi budur. Agüero'nun kaçırdıklarından sonra 2.yarı golsüz beraberlikle başladı. Ekran başındaki bizlerin beklentisi çok daha fazlasıyken rölanti giden oyunda dengeleri yine insiyatif alan Silva ve Nasri değiştirdi , Silva'nın muazzam arapası kadar Nasri'nin şutunu da unutmamak lazım, kırılgan futbolu ve sonuç üretmekten yoksun olmasıyla uzun zamandır eleştirdiğimiz Nasri Agüero'nun yapması gerekeni yaptı. Hemen 2 dakika sonra da Lescott'ın ilginç golü gelince maç koptu diye düşündük ama maçın iyisi olarak gördüğüm Savic'in pozisyon bile yokken Defoe'ye asisti Tottenham'ı umutlandurdı sonrasında gelen Bale'in mükemmel golü de maçın çehresini tamamen değiştirdi. Daha güvenle ileri çıkmaya başlayan Tottenham Deofe'nin boş kaleye kaçırdığı gol sonrasında Balotelli'nin penaltısına engel olamadı ve sahadan mağlup ayrıldı.
Maçta değinmemiz gereken bazı çirkin olaylar var; Balotelli'nin yerde yatan Parker'ın kafasına basması ve hakemin bunu görememesi aynı zamanda Lescott'un dirseği maçın güzelliğine gölge düşürdü. Balotelli dünyanın en garip futbolcusu, banyosunda havai fişek gösterileri yapan, lisenin birisine girip ordakilerle sohbet eden, Gana'daki anne babasını beni büyütmediler diye reddeden, İnter forması giyerken Milan taraftarıyım diyen , hazırlık maçında Batuhan'ı bile geçen lakayt hareketler yapan ilginç bir insan, Parker'a yaptığını isteyerek yaptığını sanmıyorum, o an sinirlerine hakim olamadı ve affedilir bir tarafı yok belki ama sonrasında kalkıp özür dilemesi psikolojik sorunlarının olduğuna işaret. Dünya üzerinde onu kollayabilecek Mancini'den başka bir tane teknik direktör daha olduğunu sanmıyorum. Yeteneği tartışılmaz elbette, zira gitmek üzere olan maçı alan adam da kendisi , ama yeteneği karakterinin önünde gitmeye daha ne kadar devam edecek herkes gibi ben de çok merak ediyorum.
Tekrar maça dönecek olursak, maç öncesi yazısında bahsettiğimiz kilit eşleşmelerden 2 gol çıktı, bi tanesi maç boyunca Defoe'ye imkan tanımayan Savic'in hatasıyla, diğeri de Richards'ın varlığından soluk alamayan Bale'in ortaya yönelip çektiği muazzam şutla.Defoe boş kaleye o golü atabilmiş olsa şu anda zirve Manchester United, Tottenham ve Manchester City 'nin maximum 2 puan farkla birbirleriyle yarıştığı bir hal alacaktı ancak Defoe'nin atamadığı o gol şampiyonluk yarışında bir hayli geride bıraktı Tottenham'ı. Redknapp'ın şampiyonluktan öte şampiyonlar ligi için mücadele ediyoruz söylemleri bu mağlubiyetin derin yaralar açmadığını söyleyebilmemiz için yeterli bir sebep diye düşünüyorum.
Maç sonu açıklamalara bakacak olursak Manchester City'nin yardımcı antrenörü David Blatt Mancini'nin soyunma odasında futbolcularına kızdığını ifade etmiş, ayrıca Blatt, Nasri'nin sorumluluk aldığında ne kadar büyük bir futbolcuya dönüştüğünü de eklemiş basın toplantısında.
Nasri ise mükemmel pas için Silva'ya teşekkür etmiş , kendisinden beklentilerin farkında olduğunu,söylemiş ayrıca yeni bir takıma alışmanın zorluğundan ve her geçen sürede bu zorluğu aşmasından bahsetmiş. ''Mancini bize saha içinde özgürlük tanıyor, Silva gibi bir futbolcuya sahip olduğumuz için şanslıyız, bana harika bir pas attı ben de onun oraya atacğını bilerek hareketlendim ve golümü attım, Balotelli'nin pozisyonu penaltıydı bana göre''
Redknapp ise haklı olarak Balotelli'ye verilmesi gereken kırmızı karttan ve Defoe'nin boş kaleye atamadığı pozisyondan bahsetmiş , yenilgiye rağmen oyuncularını kutladığını ve özverilieri için teşekkür ettiğini belirtmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder